- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
GİRİŞ
18. ve 19. yüzyılda ortaya çıkan buluşlar, insanlığın doğayı kendi yararına işlemesi sürecini hızlandırmış ve bu işlemenin kapsamını hem yaygınlaştırmış hem de derinleştirmiştir. Bu sürecin bir sonucu olarak, insanlığın sanayi etkinlikleri, bir canlı olarak insanı tehdit etmeye başlamıştır. Doğal dengenin bozulması, yok olan canlı türleri, ormanların hesapsızca yok edilmesi, nehirlerin, göllerin, denizlerin ve havanın kirlenmesi, vb olguların insan organizması üzerindeki etkileri, insanlıkta zorunlu bir çevre duyarlılığı oluşturmuştur.
20. yüzyılın ikinci yarısına kadar çevrenin korunmasıyla ilgili olarak
çeşitli ülkelerde birçok örgütler kurulmuştur. Kamu idaresi ya da sivil toplumca
kurulan bu örgütlerin etkinlikleri yerel düzeyde kalmıştır. Bu kuruluşların
uluslar arası bir çatı altında toplanması 1948 yılında “International Union for
the Protection of Nature" (IUPN)’un kurulmasıyla olmuştur[1]. Daha
sonra irili ufaklı uluslar arası doğa koruma örgütleri ortaya çıkmaya
başlamıştır.
1972 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de, Birleşmiş Milletler
öncülüğünde düzenlenen “İnsan ve Çevre Konferansı”nın, birçok ülkenin
anayasasında çevre ile ilgili maddelerin yer alması ve Birleşmiş Milletler bünyesinde
Çevre ve Kalkınma Programı (UNEP)'nın kurulması sonuçlarını doğurduğu
belirtilmektedir[2].
Çalışmamızda, bazı ülkelerin anayasaları, orman, çevre ve doğal kaynak
kavramları bakımından incelenmeye çalışılmıştır. Doğal kaynak kavramının bazı
anayasalarda, sanayi hammaddesi olarak kullanılan mineral ve taşıl değerler
çerçevesinde kullanıldığı izlenimi alınsa da anayasalarda bu konuda ayrıntı
verilmemesi nedeniyle kesin bir yargıya varılamamıştır; dolayısıyla çalışma
sırasında bu anlamda bir eleme yapılmamıştır. Bu çalışmada belirtilen doğal
kaynak kavramıyla nehirler, göller, denizler, hava başta olmak üzere canlılara
yaşam ortamı sağlayan jeolojik ve topoğrafik her türlü oluşum ve bütün
ekosistemler kastedilmektedir.
Ülkelerin seçiminde, ülkelerin İngilizce ya da Türkçe olarak hazırlanmış
anayasalarına erişebilmek önemli ölçütlerden biri olmuştur.
Anayasaların yanında parantez içinde verilen yıl, o anayasanın belirtilen
yıla kadar olan değişiklikleri içerdiğini göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti
Anayasalarında bu yöntem uygulanmamış, anayasa değişiklikleri tarihleriyle
birlikte metin içinde belirtilmiştir. Çalışmaya konu kavramlara yaklaşımlar,
ülkelerin ulusal gelir düzeyleri, nüfusları ve orman varlıklarıyla birlikte
değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Ülkeler, büyük ölçekli coğrafi bütünlük gözetilerek dört grupta
incelenmiştir. Bunlar Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika kıtalarıdır.
Asya kıtasından, Afganistan, Azerbaycan, Ermenistan, Çin, Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti, Gürcistan, Hindistan, Endonezya, İran, Kazakistan, Kırgız
Cumhuriyeti, Malezya, Rusya, Suudi Arabistan, Türkmenistan, Birleşik Arap
Emirlikleri, Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti ve Yemen Cumhuriyeti olmak üzere
toplam 18 ülkenin anayasası incelenmiştir.
Avrupa kıtasından, Arnavutluk, Andora, Beyaz Rusya, Belçika, Danimarka
Krallığı, Bosna Hersek Federasyonu, Bulgaristan, Estonya, Finlandiya, Almanya, Fransa,
Lüksemburg, Norveç, Hırvatistan, İrlanda, İsviçre Konfederasyonu, İtalya,
İzlanda Cumhuriyeti, Polonya, Portekiz Cumhuriyeti, Romanya ve Ukrayna olmak
üzere toplam 22 ülkenin anayasası incelenmiştir.
Afrika kıtasından, Angola, Benin Cumhuriyeti, Çad Cumhuriyeti, Kongo
Cumhuriyeti, Mısır Arap Cumhuriyeti, Gabon ve Güney Afrika Cumhuriyeti olmak
üzere toplam 8 ülkenin anayasası incelenmiştir.
Amerika kıtasından, Arjantin, Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya, Kanada,
Şili, Kolombiya, Kosta Rika, Küba Cumhuriyeti, El Salvador, Meksika ve Uruguay
olmak üzere toplam 11 ülkenin anayasası incelenmiştir.
ORMAN, ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAK KAVRAMLARI BAKIMINDAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASALARI
Türkiye Cumhuriyetinin 10.972.509 hektarı verimli, 10.417.274 hektarı da
bozuk olmak üzere toplam
Türkiye Cumhuriyet Anayasaları orman, çevre ve doğal kaynak kavramları
bakımlarından incelendiğinde, 1921 Anayasasında, yukarıda belirtilen
kavramların hiçbirine atıf görülmemektedir. 1924 Anayasasının 74. maddesinde
ise ormanlarla ilgili olarak şöyle denilmektedir.
Madde 74- Kamu faydasına gerekli
olduğu usulüne göre anlaşılmadıkça ve özel kanunları gereğince değer pahası
peşin verilmedikçe hiç kimsenin malı ve mülkü kamulaştırılamaz.
Çiftçiyi toprak sahibi kılmak ve
ormanları devletleştirmek için alınacak toprak ve ormanların kamulaştırma
karşılığı ve bu karşılıkların ödenişi özel kanunlarla gösterilir.
Olağanüstü hallerde kanuna göre
yükletilecek para ve mal ve çalışma ödevleri dışında hiçbir kimse başka hiçbir
şey yapmaya ve vermeye zorlanamaz.
Görüldüğü üzere 1924 Anayasasında, ormanlara yönelik olarak yalnızca
kamulaştırma konusuyla sınırlı olarak atıfta bulunulmaktadır; bu anayasada doğanın
korunmasına yönelik herhangi bir kavram söz konusu edilmemektedir. Bu dönemde,
doğal kaynaklar düzleminde orman ve çevre kavramlarının henüz anayasa yapıcının
gündeminde olmadığı anlaşılmaktadır.
1961 Anayasasına bakıldığında, anayasaya özellikle ormanların korunmasına
yönelik yeni hükümler getirildiği, gündemin ormanlar özelinde geliştiği
görülmektedir.
Toprak mülkiyeti alt başlığı altındaki 37 nci madde ile toprak
dağıtımının orman alanları aleyhine yapılamayacağına hükmedilmiştir.
Madde 37- Devlet, toprağın verimli
olarak işletilmesini gerçekleştirmek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçiye toprak sağlamak amaçlarıyla gereken tedbirleri alır. Kanun, bu
amaçlarla, değişik tarım bölgelerine ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini
gösterebilir. Devlet, çiftçinin işletme araçlarına sahip olmasını
kolaylaştırır.
Toprak dağıtımı, ormanların küçülmesi
veya diğer toprak servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Kamulaştırma alt başlığı altındaki 38 inci madde bir kez
değiştirilmiştir.
Madde 38- (20.9.1971-1488) Devlet ve
kamu tüzel kişileri, kamu yararının gerektirdiği hallerde, karşılıklarını peşin
ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malları, kanunla gösterilen
esas ve usullere göre, tamamını veya bir kısmını kamulaştırmaya ve bunlar
üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
[Ödenecek karşılık, taşınmaz malın
tamamının kamulaştırılması halinde o malın malikinin kanunda gösterilecek usul
ve şekle uygun olarak bildireceği vergi değerini; kısmen kamulaştırmalarda da,
vergi değerinin kamulaştırılan kısma düşen miktarını aşamaz.
Kamulaştırılan taşınmaz mal
karşılığının vergi değerinden az takdir edilmesi halinde malikin itiraz ve dava
hakkı saklıdır.][5]
Çiftçinin topraklandırılması,
ormanların Devletleştirilmesi, yeni orman yetiştirilmesi ve iskân projelerinin
gerçekleştirilmesi amaçlarıyla kamulaştırılan taşınmaz mal ve kıyıların
korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprak bedellerinin ödeme şekli
kanunla gösterilir.
Kanunun taksitle ödemeyi öngördüğü
hallerde çiftçinin topraklandırılması, ormanların devletleştirilmesi, yeni
orman yetiştirilmesi ve iskân projelerinin gerçekleştirilmesi için konulacak
süre yirmi yılı; kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak
kamulaştırmalarda ise bu süre on yılı aşamaz. Bu takdirde, taksitler eşit
olarak ödenir ve kanunla gösterilen faiz haddine bağlanır.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı
doğrudan doğruya işleten çiftçinin hakkaniyet ölçüleri içinde geçinebilmesi
için zaruri olan ve kanunla gösterilen kısmın ve küçük çiftçinin kamulaştırılan
toprağının bedeli her halde peşin ödenir.
İlk hali “Ormanların korunması ve geliştirilmesi” olan ve “Ormanların ve
orman köylüsünün korunması, ormanların geliştirilmesi” olarak değiştirilen alt başlık
altında bulunan 131 inci madde, 17.4.1970’te değiştirilmiştir. Bu değişiklikle dördüncü
fıkraya “ormanın gözetilmesinde ve işletilmesinde Devletle bu halkın
işbirliği yapmasını sağlayıcı tedbirler” ifadesi eklenmiş, beşinci
fıkraya “Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce bilim ve fen
bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvalık,
zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında
yarar bulunan topraklarla şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak
bulunduğu yerler dışında orman sınırlarında hiçbir daraltma yapılamaz.” hükmü
eklenmiş ve altıncı fıkradan “Orman suçları için genel af
çıkarılamaz” hükmü çıkarılmıştır. Bu hükmün anayasa maddesinden
çıkarılması yoluyla 28.10.1960 gün ve 113 sayılı, 23.2.1963 gün ve 218 sayılı,
9.8.1966 gün ve 780 sayılı af kanunları kapsamı dışında tutulan orman suçlarına,
af getirilmesi yolu açılmıştır. Nitekim 1961 anayasası yapılmadan önce,
18.3.1954 gün ve 6385 sayılı yasa ile 02.7.1958 gün ve 7132 sayılı yasalarla
yapıldığı gibi 30.4.1979 gün ve 1779 sayılı yasa ile de bazı orman suçlarına af
getirilmiştir.
Madde 131- (17.4.1970-1255) Devlet,
ormanların korunması ve ormanlık sahaların genişletilmesi için gerekli
kanunları koyar ve tedbirleri alır. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanları, kanuna göre
Devletçe yönetilir ve işletilir. Devlet ormanlarının mülkiyeti, yönetimi ve
işletilmesi özel kişilere devrolunamaz. Bu ormanlar, zamanaşımıyla mülk
edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir
faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.
Ormanlar içinde veya hemen yakınında
oturan halkın kalkındırılması ve ormanı koruma bakımından, ormanın
gözetilmesinde ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliği yapmasını
sağlayıcı tedbirler ve gereken hallerde başka yere yerleştirme kanunla
düzenlenir.
Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten
önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla,
bağ, meyvalık, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta
kullanılmasında yarar bulunan topraklarla şehir, kasaba ve köy yapılarının
toplu olarak bulunduğu yerler dışında orman sınırlarında hiçbir daraltma yapılamaz.
Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir ve bu yerlerde başka çeşit
tarım ve hayvancılık yapılamaz.
Ormanların tahrip edilmesine yol açan
hiçbir siyasî propaganda yapılamaz.
1982 Anayasasında, 1924 ve 1961 Anayasalarındaki kamulaştırmaya ilişkin
hükümle, 1961 Anayasasındaki korumaya ilişkin hükümlere ek olarak herkese
sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı verildiği görülmektedir. Bunun yanı sıra
orman köylülerinin korunmasına yönelik yeni ve ayrıntılı maddeler anayasa
yapıcının gündemine girmiştir.
Toprak mülkiyeti alt başlığı altındaki 44 üncü madde, büyük oranda 1961
Anayasasının 37 nci maddesindeki hükümleri içermektedir.
MADDE 44- Devlet, toprağın verimli
olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek
ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye
toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik
tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir.
Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması,
üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı
servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla dağıtılan topraklar
bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan
çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde,
dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
Kamulaştırma alt başlığı altında bulunan 46 ncı madde, 03.10.2001
tarihinde değiştirilmiştir. Bu değişiklikte, ormanlarla ilgili olarak yeni bir
düzenlemeye gidilmemiştir.
MADDE 46- (Değişik: 3/10/2001-4709/18
md.)
Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu
yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla,
özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla
gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî
irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme
bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun
uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin
gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve
turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla
gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme
süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı
doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin
ödenir.
İkinci fıkrada öngörülen
taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde
kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.
Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması alt başlığı
altındaki 56 ncı maddede, yeni bir anlayışın anayasaya yansıdığı görülmektedir.
Bu maddeyle herkese sağlıklı ve dengeli bir çevre hakkıyla devlete ve yine
herkese çevreyi koruma ve geliştirme görevi verilmektedir.
MADDE 56- Herkes, sağlıklı ve dengeli
bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını
korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden ve
ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve
verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek
elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel
kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek
yerine getirir.
Sağlık hizmetlerinin yaygın bir
şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.
Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması alt başlığı altında
bulunan 63 üncü madde ile 56 ncı madde ile benzer olarak devlete, tabiat
varlıklarının korunması görevi verilmektedir.
MADDE 63- Devlet, tarih, kültür ve
tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici
ve teşvik edici tedbirleri alır.
Bu varlıklar ve değerlerden özel
mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine
yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.
Ormanların korunması ve
geliştirilmesi alt başlığı altında bulunan 169 uncu madde, 1961 Anayasasının
131 inci maddesiyle büyük ölçüde benzerlik gösterir. Orman sınırlarının hangi
koşullarda daraltılabileceğini düzenleyen, 1961 Anayasasındaki 17.4.1970
tarihli değişiklikteki tarih referansı, bu anayasada 31.12.1981 olarak yeniden
düzenlenmiş ve orman sınırlarının daraltılmasına ilişkin düzenlemenin kapsamı
11 yıl kadar genişletilmiştir.
MADDE 169- Devlet, ormanların
korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve
tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde
başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete
aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti
devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu
ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına
konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir
faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan
siyasî propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af
çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen
suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve
fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına
dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981
tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş
olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya
hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir,
kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman
sınırlarında daraltma yapılamaz.
Orman köylüsünün korunması alt başlığı altında bulunan 170 inci maddede,
orman içinde ya da hemen yakınında oturan halkla ilgili olarak, 1961
Anayasasının 131 inci maddesinin tam tersine bir hüküm kurulmaktadır. 1961
Anayasasında, gereken hallerde, maddede belirtilen halkın kalkındırılması ve
ormanın korunması bakımlarından başka yere yerleştirilmesi ifade edilirken,
1982 Anayasasında, 169 uncu madde ile açıklanan ve orman sınırı dışına
çıkarılan alanlara, bu halkın yerleştirilmesi hükmü kurulmaktadır.
MADDE 170- Ormanlar içinde veya
bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün
korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu
halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve
fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi;
bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin
tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının
kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan
yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir.
Devlet, bu halkın işletme araç ve
gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır.
Orman içinden nakledilen köyler halkına
ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır.
[1] www.iucn.org/ erişim tarihi: 11.11.2011
[2] Duru, B., (1995) Çevre Bilincinin Gelişim Sürecinde Türkiye'de
Gönüllü Çevre Kuruluşları, s.30
[3] Ormancılık İstatistikleri (2009)
[4] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
29.11.2011
[5] 12.10.1976 günlü Anayasa
Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir.
ORMAN, ÇEVRE VE DOĞAL
KAYNAK KAVRAMLARI BAKIMINDAN BAZI ÜLKELERİN ANAYASALARI
Yüzölçümünün yaklaşık % 0,25’i ormanlarla kaplı olan Afganistan nüfusu
31.056.997’dur ve Afganistan’da kişi başına ulusal gelir 800$ (SAGP[1]) dır[2].
Afganistan anayasasında, devlete ormanları ve çevreyi korumak üzere gerekli
önlemleri alma görevi verilmiştir[3].
Yüzölçümünün yaklaşık % 10,81’i ormanlarla kaplı olan Azerbaycan’ın
nüfusu ~9.000.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 9.869$ (SAGP-2010) dır[4].
Azerbaycan Cumhuriyeti anayasası, herkese sağlıklı çevrede yaşama hakkı verir.
Herkese çevrenin gerçek durumu hakkında bilgi toplama ve çevre hukukuna aykırı
hareketler sonucunda, sağlığına ve malvarlığına verilmiş zararın tazminatını
alma hakkını ve çevreyi koruma görevini verir[5].
Yüzölçümünün yaklaşık % 10,00’u ormanlarla kaplı olan Ermenistan’ın
nüfusu ~2.967.000 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 4.916$ (SAGP-2009) dır[6].
Ermenistan anayasası devlete, doğal kaynakların ussal kullanımını, çevrenin
korunmasını ve çevreye verilen zararların giderilerek zarar gören alanın eski
haline getirilmesini sağlama görevi verir. Mülkiyet haklarının kullanımının
çevreye zarar veremeyeceğine hükmeder. Bütün yurttaşlarına sağlıklı bir çevrede
yaşama hakkıyla çevreyi koruma ve geliştirme görevini verir. Çevreyle ilgili
olarak bilgi vermeyi reddeden ya da bilgi saklayan görevlilerin sorumlu
tutulacağına hükmeder[7].
Yüzölçümünün yaklaşık % 18,21’i ormanlarla kaplı olan Çin’in nüfusu
1.338.300.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 7.536$ (SAGP-2010) dır[8]. Çin
anayasası, doğal kaynakların ussal kullanımı, nadir hayvan ve bitkilerinin
korunmasının sağlanması görevini devlete verir. Anayasa, doğal kaynaklara her
ne biçimde olursa olsun zarar verilmesini ya da el konulmasını yasaklar.
Devlete, ormanların korunması ve ağaçlandırma çalışmalarını teşvik ve düzenleme
görevi verir. Anayasaya göre devlet, kirlenmenin kontrolü ve önlenmesi,
çevrenin geliştirilmesi ve korunmasından da sorumludur[9].
Yüzölçümünün yaklaşık % 18,40’ı
ormanlarla kaplı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin nüfusu ~287.856 (2010)
ve kişi başına ulusal gelir 14.765$ (SAGP-2010) dır[10].
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları
içinde bulunan ve 16 Ağustos 1960 tarihinden sonra Kıbrıs Cumhuriyetine intikal
eden göller, dere ve göl yatakları, doğal servetler ve yeraltı kaynakları,
ormanlar, yeşil saha ve parkların, gerçek ve tüzel kişilere devredilemeyeceğini;
Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ilan
edildiği 13 Şubat 1975 tarihinde terkedilmiş bulunan veya söz konusu tarihten
sonra yasanın terkedilmiş veya sahipsiz taşınmaz mal olarak nitelendirdiği veya
hüküm veya tasarrufu kamuya ait olması gerekli olup da aidiyeti saptanamamış
olan tüm taşınmaz mallardan, orman, yeşil saha, anıt ve park yerleri, sular,
yeraltı suları, doğal kaynaklar ve savunma alanları, kamu yönetimi ve askeri
amaçlar için gerekli bina, tesis ve arsalar ile şehir ve kırsal planlama ve
toprak koruma amaçları için gerekli görülenler dışında kalan taşınmaz mallar
üzerindeki mülkiyet hakkının gerçek veya tüzel kişilere devredilmesinin yasa
ile düzenleneceğini ifade eder.
Alçak orman bölgelerinde ormantarlası olarak anılan ve 1 Ocak 1955'ten
beri tarım arazisi olarak kullanılan Devlet arazilerinin mülkiyet hakkının
fiili zilyetlerine devrini olanaklı kılar[11].
Yüzölçümünün yaklaşık % 40,00’ı ormanlarla kaplı olan Gürcistan’ın nüfusu
~4.500.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 5.035$ (SAGP-2010) dır[12].
Gürcistan anayasası, bütün yurttaşlarına sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı
verir. Bugünkü ve gelecek nesillerin çıkarı için devlete doğadan ussal yararlanma
ve çevreyi koruma görevini verir. Her yurttaşına, çalıştığı ve yaşadığı
çevreyle ilgili olarak eksiksiz, nesnel ve zamanında bilgi alma hakkı verir.
Yüzölçümünün yaklaşık % 23,68’i ormanlarla kaplı olan Hindistan’ın nüfusu
1.170.900.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 3.586$ (SAGP-2010) dır[13].
Hindistan anayasası, devlete çevreyi koruyup geliştirme, ülkenin yaban yaşamını
ve ormanlarını gözetme görevini verir. Ayrıca ormanları, gölleri, nehirleri,
yaban yaşamını ve bütün doğal çevreyi koruyup geliştirmeyi, canlılara
sevecenlik göstermeyi her yurttaşın görevi olarak tanımlar.
Yüzölçümünün yaklaşık % 46,46’sı ormanlarla kaplı olan Endonezya’nın
nüfusu 239.900.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 4.293$ (SAGP-2010) dır[14].
Endonezya anayasası, bütün yurttaşlarına iyi ve sağlıklı bir çevrede yaşama
hakkı verir. Toprağın, suyun ve doğal kaynakların devletin hükmü altında
olduğunu ve toplum yararına kullanılacağını söyler[15].
Yüzölçümünün yaklaşık % 6,72’si ormanlarla kaplı olan İran’ın nüfusu
~74.000.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 11.172$ (SAGP-2010) dır[16].
İran anayasası, bugünkü ve gelecek nesillerin hakkı olarak çevrenin
korunmasını, bir kamu görevi olarak tanımlar. Çevrede kirlilik oluşturan ya da
çevreye onarılamaz hasarlar veren etkinliklerin tümünü yasaklar[17].
Yüzölçümünün yaklaşık % 2’si ormanlarla kaplı olan Kazakistan’ın nüfusu
16.300.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 12.050$ (SAGP-2010) dır[18].
Kazakistan Anayasası, kişi sağlığı ve yaşamı için uygun çevrenin korunmasını
bir hedef olarak belirler. Yaşamı ve halkın sağlığını tehlikeye atacak
durumların gizlenmesi durumunda, görevlilerin hesap vereceklerini belirtir.
Yurttaşlarına doğayı ve doğal kaynakları koruma görevi verir[19].
Yüzölçümünün yaklaşık % 4,35’i ormanlarla kaplı olan Kırgız
Cumhuriyeti’nin nüfusu ~5.400.000 (2010) kişi başına ulusal gelir 2.257$
(SAGP-2010) dır[20]. Kırgız Cumhuriyeti Anayasası,
toprağın, toprak altındaki kaynakların, havanın, ormanların, bitki varlığının,
hayvan varlığının ve diğer doğal kaynakların Kırgız Cumhuriyetine ait olduğunu,
bunların yaşama ve Kırgız halkının etkinliklerine temel olarak
kullanılacaklarını ve devletin özel koruması altında olduklarını belirtir.
Anayasa, bütün yurttaşlarına sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkı ile
doğadan yararlanma sırasındaki etkinliklerden zarar görenlere tazminat hakkı
verir[21].
Yüzölçümünün yaklaşık % 59,52i ormanlarla kaplı olan Malezya’nın nüfusu
~28.400.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 14.591$ (SAGP-2010) dır[22].
Malezya anayasası, tarım, ormancılık ve madencilikle ilgili siyasetin, ulusal
toprak konseyince, federal hükümetler, federasyon hükümeti, ulusal finans
konseyine danışarak belirleneceğini belirtir. Kalkınma planı içinde doğal
kaynakların korunması ve geliştirilmesi anlamının bulunduğunu ifade eden
anayasa metninde, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ya da doğal kaynakların
korunmasına ilişkin bir hüküm görülmemektedir[23].
Yüzölçümünün yaklaşık % 45,40’ı ormanlarla kaplı olan Rusya’nın nüfusu
~141.800.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 19.840$ (SAGP-2010) dır[24].
Rusya anayasası, Rusya Federasyonunda toprak ve diğer doğal zenginliklerin,
ilgili bölgede yaşayan halkların yaşam ve faaliyetlerinin temeli olarak
kullanılacağını ve korunacağını belirtir. Herkese sağlıklı çevrede yaşama, onun
durumuyla ilgili doğru bilgileri alma ve çevre hukukunun ihlali sonucu
kendisinin sağlığına ya da malvarlığına verilen zararın tazminatını alma hakkı
verir. Yurttaşlarına, doğayı ve çevreyi korumak, doğal zenginliklere özen
göstermek yükümlülüğünü getirir. Doğal kaynakların işletilmesi; çevrenin
muhafazası ve ekolojik güvenliğin sağlanması; özel korunması gereken doğal
bölgeler; tarihi ve kültürel anıtların muhafazası konularında Rusya Federasyonu
ve Rusya Federasyonu unsurlarına ortak yetki verir[25].
Yüzölçümünün yaklaşık % 1,26’sı ormanlarla kaplı olan Suudi Arabistan’ın
nüfusu ~27.400.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 22.545$ (SAGP-2010) dır[26].
Suudi Arabistan anayasası, devlete, çevrenin korunması ve geliştirilmesi,
kirliliğin önlenmesi için çalışma görevini verir[27].
Yüzölçümünün yaklaşık % 8,46’sı ormanlarla kaplı olan Türkmenistan’ın
nüfusu ~5.000.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 7.832$ (SAGP-2010) dır[28].
Türkmenistan anayasası, doğal çevrenin, tarihsel ve kültürel mirasın korunması
sorumluluğunu hükümete verir. Bakanlar kurulu, doğal kaynakların ussal
kullanımı ve korunmasını güvence altına alır. Türkmenistan anayasasına göre
yerel toplantılar ve kentsel yerel yönetim organları bir yerel hükümet sistemi
oluşturur. Yerel toplantılar, kamunun kasabalarda, köylerde ve yerleşim
alanlarındaki gücünün temsili organlarıdır. Üyeleri yurttaşlarca doğrudan ve
beş yıllık bir süre için seçilirler; aralarında ast üst ilişkisi yoktur. Yerel
toplantılar, doğal kaynakların ussal kullanımı ve doğanın korunması için
alınacak önlemleri belirlerler[29].
Yüzölçümünün yaklaşık % 3,73’ü ormanlarla kaplı olan Birleşik Arap
Emirlikleri’nin nüfusu ~7.500.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 36.536$
(SAGP-2009) dır[30]. Birleşik Arap
Emirlikleri’nde anayasa, doğal kaynakları kamu malı sayar; doğal kaynakların
ulusal ekonominin yararına uygun kullanımı ve korunması yükümlülüğünü topluma
verir[31].
Yüzölçümünün yaklaşık % 37,14’ü ormanlarla kaplı olan Vietnam Sosyalist
Cumhuriyeti’nin nüfusu ~86.900.000 (2010) kişi başına ulusal gelir 3.181$
(SAGP-2010) dır[32]. Vietnam anayasası,
toprağın, ormanların, nehirlerin, göllerin, su kaynaklarının, havanın ve diğer
bütün doğal kaynakların Vietnam halkına ait olduğunu belirtir. Bütün devlet
organlarının, silahlı güçlerin, ekonomik ve toplumsal kurumların ve bütün
bireylerin, çevrenin korunması ve doğal kaynakların ussal kullanımına ilişkin
düzenlemelere uymak zorunda olduklarını belirtir. Doğal zenginliği
bitirebilecek ve çevreye zarar verebilecek etkinlikleri katı biçimde yasaklar.
Çevreyi koruma görevini hükümete verir[33].
Yüzölçümünün yaklaşık % 0,85’i ormanlarla kaplı olan Yemen Cumhuriyeti’nin
nüfusu ~24.100.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 2.457$ (SAGP-2009) dır[34].
Yemen Anayasası, bütün doğal kaynakların devlete ait olduğunu, devletin de bu
kaynakların halkın iyiliği için kullanılmasının güvencesi olduğunu belirtir[35].
Yüzölçümünün yaklaşık % 36’sı ormanlarla kaplı olan Arnavutluk’un nüfusu
~2.970.000 (2011) ve kişi başına ulusal gelir 6.259$ (SAGP-2007) dır[36].
Arnavutluk anayasası, çevre ve onun korunmasıyla ilgili olarak herkese
bilgilenme hakkı verir. Ayrıca devlete, bugünkü ve gelecek nesiller için
sağlıklı ve ekolojik olarak uygun bir çevre sağlama görevi verir. Devletin,
orman, su, mera ve diğer doğal kaynaklardan sürdürülebilir kalkınma ilkesi
çerçevesinde ussal yararlanması sorumluluğunu verir[37].
Yüzölçümünün yaklaşık % 34,19’u ormanlarla kaplı olan Andora’nın nüfusu
~88.815 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 44.623$ (SAGP-2005) dır[38].
Fransa ve İspanya arasında küçük bir ülke olan Andorra’da anayasa, devlete
toprak ve bütün doğal kaynaklardan ussal yararlanma, gelecek nesiller için
yaşam kalitesinin sağlama, havada, suda ve toprakta ekolojik dengenin
sürdürülmesi, yerli bitki ve hayvan varlığının korunması görevini verir[39].
Yüzölçümünün yaklaşık % 38,60’ı ormanlarla kaplı olan Beyaz Rusya’nın
nüfusu ~10.293.000 (2006) ve kişi başına ulusal gelir 11.800$ (SAGP-2008) dır[40].
Beyaz Rusya anayasası, yurttaşlarına çevrenin durumuyla ilgili olarak güvenilir
ve zamanında bilgi alma hakkı verir. Mülkiyet haklarının kullanımının çevreye
zarar veremeyeceğine hükmeder. Herkese sağlıklı bir çevre hakkı ile bu hakkın
zarar görmesi durumunda tazminat alma hakkı verir. Buna ek olarak çevreyi
koruma görevini herkese verir[41].
Yüzölçümünün yaklaşık % 21,64’ü ormanlarla kaplı olan Belçika’nın nüfusu
~10.900.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 37.448$ (SAGP-2010) dır[42].
Belçika anayasası, herkese sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı verir. Federal
Devlet, Topluluklar ve Bölgeler yetkilerini kullanırlarken, nesiller arası
dayanışmayı göz önünde bulundurarak, sosyal, ekonomik ve çevre alanlarındaki
sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gözetirler[43].
Yüzölçümünün yaklaşık % 12’si ormanlarla kaplı olan Danimarka Krallığı’nın
nüfusu ~5.500.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 39.558$ (SAGP-2010) dır[44].
Danimarka Anayasasında orman, çevre ya da doğal kaynak kavramlarına
değinilmemektedir[45].
Yüzölçümünün yaklaşık % 50’si ormanlarla kaplı olan Bosna Hersek
Federasyonu’nun nüfusu ~4.613.414 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 7.623$
(SAGP-2008) dır[46]. Bosna Hersek Federasyonu
anayasası, federasyon hükümetine ve kantonlara çevre politikaları ve doğal
kaynakların kullanımı konusunda sorumluluk verir[47].
Yüzölçümünün yaklaşık % 32,69’u ormanlarla kaplı olan Bulgaristan’ın
nüfusu ~7.500.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 13.780$ (SAGP-2010) dır[48].
Bulgaristan anayasası, çevrenin korunması ve yenilenmesi, doğanın bütün
çeşitliliğiyle korunması ve ülkenin doğal kaynaklarının ussal kullanımının
sağlanması görevini hükümete verir. Suların, ormanların, ulusal önem taşına
parkların, yasayla belirlenen doğa koruma alanlarının mülkiyetini devlete
verir. Bütün yurttaşlarına sağlıklı bir çevrede yaşama hakkıyla çevreyi koruma
görevini verir[49].
Yüzölçümünün yaklaşık % 51’i ormanlarla kaplı olan Estonya’nın nüfusu ~1.300.000
(2010) ve kişi başına ulusal gelir 20.033$ (SAGP-2010) dır[50].
Estonya Anayasası, doğal kaynakları ulusal değerler olarak tanımlar ve tutumlu
kullanılması gereğini ifade eder. Ayrıca herkese çevreyi koruma ve çevreye
verdiği zararı tazmin etme yükümlülüğü verir[51].
Yüzölçümünün yaklaşık % 69’u ormanlarla kaplı olan Finlandiya’nın nüfusu ~5.400.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 36.660$ (SAGP-2010) dır. Finlandiya Anayasası, çevreyi, doğayı ve onun biyolojik çeşitliliğini herkesin sorumluluğu olarak tanımlar. Herkesin sağlıklı bir çevre hakkı ve yaşadığı çevreyle ilgili kararları etkileyebilme hakkı olduğunu belirtir[52].
Yüzölçümünün yaklaşık % 31,7’si ormanlarla kaplı olan Almanya’nın nüfusu
~81.780.000 (2010)[53] ve
kişi başına ulusal gelir 37.591$ (SAGP-2010)[54] dır.
Almanya Anayasasında çevrenin korunmasına ya da sağlıklı bir çevre hakkına
atıfta bulunan bir madde görülmemektedir. Bir ekonomik etkinlik olarak ormancılığa
atıfta bulunulmaktadır[55].
Yüzölçümünün yaklaşık % 29,3’ü ormanlarla kaplı olan Fransa’nın nüfusu ~64.900.000
(2010) ve kişi başına ulusal gelir 33.820$ (SAGP-2010) dır[56].
Fransa Anayasası, çevrenin korunmasına ilişkin kuralların yasalarca belirleneceğini
ifade eder. Fransa Anayasasına, 10 maddelik “Çevre Şartı” eklenmiştir. “Çevre
Şartı” nın maddeleri şöyledir:
Madde 1. Herkes dengeli ve sağlığa saygılı bir çevrede yaşama hakkına
sahiptir.
Madde 2. Herkes çevrenin korunmasına ve iyileştirilmesine katkıda
bulunmak zorundadır. Madde 3. Herkes, yasanın belirlediği şartlar dâhilinde,
çevreye yönelik zararların önlenmesi veya en azından zararlı sonuçların
azaltılması ile yükümlüdür.
Madde 4. Herkes, yasanın belirlediği şartlar dâhilinde, çevreye verdiği
zararların giderilmesine iştirak etme yükümlülüğü altındadır.
Madde 5. Bilimsel bilgi olarak kesin olmamakla birlikte, çevrede geri
dönülemez ve ciddi bir biçimde etkileyebilecek bir zarar meydana geldiğinde,
kamu otoriteleri, önleyici tedbirlerin alınması ilkesine saygı göstererek ve
kendi yetki alanlarına giren konularda, risklerin değerlendirilmesi usulünün
gerçekleştirilmesini, zararın önlenebilmesi için gerekli ve zararla orantılı
geçici tedbirlerin alınmasını sağlarlar.
Madde 6. Kamu politikaları, sürdürülebilir kalkınmayı destekler. Bu
amaçla, çevrenin değerinin bilinmesi ve çevrenin korunması ile ekonomik
kalkınma ve sosyal gelişmeyi bağdaştırmak zorundadır.
Madde 7. Herkes, yasanın belirlediği sınırlar ve şartlar dâhilinde, kamu
otoritelerinin elindeki çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına ve çevre
üzerinde etki doğurabilecek kamusal zararların hazırlık aşamalarına katılma
hakkına sahiptir.
Madde 8. Çevre eğitimi ve bilgisi, bu Şart’ta belirlenen hakların ve
ödevlerin uygulanmasına katkıda bulunur.
Madde 9. Araştırma ve yenilik, çevrenin değerinin artırılmasına ve
çevrenin korunmasına katkı sağlar.
Madde 10. Bu Şart, Fransa’nın uluslararası ve Avrupa Birliğine yönelik
faaliyetlerinin ilham kaynağıdır[57].
Yüzölçümünün yaklaşık % 33,64’ü ormanlarla kaplı olan Lüksemburg’un nüfusu
~500.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 89.769$ (SAGP-2010) dır[58].
Lüksemburg Anayasası orman, çevre ya da doğal kaynak kavramlarına atıf
içermemektedir[59].
Yüzölçümünün yaklaşık % 28,99’u ormanlarla kaplı olan Norveç’in nüfusu ~4.900.000
(2010) ve kişi başına ulusal gelir 56.894$ (SAGP-2010) dır[60].
Norveç Anayasası, herkesin, çeşitliliği ve verimliliği sağlanan sağlıklı bir
doğal çevre hakkı olduğunu belirtir. Doğal kaynakların de gelecek nesillerin bu
hakkını güvenceye alacak biçimde yönetileceğini ifade eder. Vatandaşlar, bu
haklarını kullanmak üzere doğal kaynakların durumuna ve doğal kaynaklara
yönelik planlama aşamasında ya da sürdürülen müdahalelere ilişkin bilgi almak
hakkına sahiptirler. Devlet de bu ilkelerin uygulanmasıyla yükümlüdür[61].
Yüzölçümünün yaklaşık % 44’ü ormanlarla kaplı olan Hırvatistan’ın nüfusu
~4.400.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 19.516$ (SAGP-2010) dır[62].
Hırvatistan Anayasası, “doğanın ve çevrenin korunması”nı Hırvatistan
Cumhuriyetinin anayasal düzeninin en yüksek değerleri arasında sayar. Girişim
özgürlüğü ve mülkiyet haklarının kullanımının, Hırvatistan’ın güvenliği ve
çıkarlarını, doğayı, çevreyi ve kamu sağlığını korumak amaçlı olarak kısıtlanabileceğine
hükmeder. Denizi, suları, havayı, toprağı, ormanları, hayvan ve bitki varlığını
Hırvatistan’ın değerleri arasında sayar ve özel olarak korunacağına hükmeder.
Bütün yurttaşlarına sağlıklı bir yaşam hakkı, devlete de sağlıklı bir çevre
için koşulları sağlama görevini verir. Bunun yanı sıra herkesi kendi gücü ve
etkinlikleri çerçevesinde doğaya, çevreye ve kamu sağlığına özel önem vermeye
zorunlu tutar[63].
Yüzölçümünün yaklaşık % 9,52’si ormanlarla kaplı olan İrlanda’nın nüfusu
~4.500.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 39.727$ (SAGP-2010) dır[64].
İrlanda Anayasası, her türlü doğal kaynağın devlete ait olduğunu belirtir[65].
Yüzölçümünün yaklaşık % 30,8’i ormanlarla kaplı olan İsviçre
Konfederasyonu’nun nüfusu ~7.800.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 46.215$
(SAGP-2010) dır[66]. İsviçre Anayasası,
konfederasyon ve kantonlara, toplumun talepleri, doğa ve doğanın kendini
yenileme sığası arasındaki dengeli ve sürdürülebilir ilişkiyi sağlamaya çalışma
görevini verir. Konfederasyona, doğal çevre ve nüfusun zararlara karşı
korunmasına yönelik yasama ve zarardan kaçınmayı sağlama görevi verir. Zarardan
kaçınma ya da zararı etkisiz hale getirmenin maliyetini, zarara neden olanlara
yükler. İlgili federal düzenlemelerin uygulaması yükümlülüğü, yasaların bu
görevi konfederasyona vermediği durumlarda kantonlara aittir. Anayasa, su
kaynaklarının ekonomik kullanımı ve korunmasını güvenceye alma yükümlülüğünü
konfederasyona verir. Kendi su kaynaklarının yönetimini Kantonlara bırakır. Ormanların
koruyucu, ticari ve kamu rahatlığı sağlayıcı işlevlerini yerine getirebilmesini
güvenceye alma yükümlülüğü konfederasyona verilmiştir. Konfederasyon,
ormanların korunması ilkelerini belirler, bu yöndeki önlemleri teşvik eder.
Doğal ve kültürel mirasın korunması sorumluluğunu kantonlara verir. Kamu
yararına istinaden böyle yerleri konfederasyon da koruma altına alabilir.
Fundalık/turbalık ve sulak alanlara ulusal önem atfedilerek korunur. Bu
alanlara, korumaya hizmet edenler dışında bina yapılması, alanda değişiklik
yapılması anayasa ile yasaklanmıştır. Hayvanların korunmasına ilişkin yasama
yetkisi de konfederasyona verilmiştir. Yasa aksini belirtmediği sürece bu
konudaki düzenlemelerin yaşama geçirilmesi sorumluluğu kantonlarındır[67].
Yüzölçümünün yaklaşık % 35’i ormanlarla kaplı olan İtalya’nın nüfusu ~60.500.000
(2010) ve kişi başına ulusal gelir 31.555$ (SAGP-2010) dır[68]. İtalya
Anayasası, çevre, ekosistem ve kültürel mirasın koruması konularında kanun
çıkarma yetkisini yalnız devlete verir. İtalya Cumhuriyeti’nin, doğal
güzellikleri koruyacağı ifade edilir[69].
Yüzölçümünün yaklaşık % 1’i ormanlarla kaplı olan İzlanda Cumhuriyeti’nin
nüfusu ~300.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 34.949$ (SAGP-2010) dır. İzlanda
Cumhuriyeti Anayasası’nda, orman, çevre ve doğal kaynak kavramlarına atıf
bulunmamaktadır[70].
Yüzölçümünün yaklaşık % 28,8’i ormanlarla kaplı olan Polonya’nın nüfusu ~38.200.000
(2010) ve kişi başına ulusal gelir 19.747$ (SAGP-2010) dır[71]. Polonya
Anayasasında, cumhuriyetin sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uygun olarak
doğal çevrenin korunmasını sağlayacağı belirtilir. Anayasal özgürlükler ve
hakların kullanımının doğal çevreyi korumak için sınırlanabileceği, Bu tür
sınırlamaların hak ve özgürlüklerinin özüne aykırı olamayacağı ifade edilir. Kamu
makamlarının, mevcut ve gelecek nesillerin ekolojik güvenliğin sağlanmasına
yönelik politikalar takip edeceği, belirtilir. Çevrenin korunması, anayasaya
göre kamu makamlarının ödevidir. Herkes çevrenin niteliği ve korunmasından
haberdar olma hakkına sahiptir, çevre kalitesine özen göstermek zorundadır.
Kamu makamları, vatandaşların çevre kalitesini koruma ve artırmaya yönelik
faaliyetlerini destekler[72].
Yüzölçümünün yaklaşık % 36,5’i ormanlarla kaplı olan Portekiz
Cumhuriyeti’nin nüfusu ~10.600.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 25.573$
(SAGP-2010) dır[73]. Portekiz Anayasası, çevre
haklarının etkin uygulamasını teşvik etmek, doğayı ve çevreyi korumak, doğal
kaynakları muhafaza etmek ve şehir ve kırsalın uygun planlamasını temin etmek,
doğal kaynaklar ve ekolojik dengeyi koruyan milli bir enerji politikası
benimsemek devletin temel görevleri arasında sayılmıştır. çevrenin ve kültürel
mirasın korunmasına karşı suçların önlenmesi, durdurulması veya soruşturulmasını
teşvik etmek için herkesin halk adına yargıya başvurma hakkı vardır. Herkesin
sağlıklı ve ekolojik olarak dengeli bir yaşam çevresine sahip olma hakkı ve
bunu savunma ödevi vardır. Devlet, sürdürülebilir kalkınma genel çerçevesi
içinde çevre hakkını güvence altına almak için, ilgili kurumlar yoluyla eyleme
geçerek ve vatandaşların katılımını sağlayarak şu görevleri üstlenir:
a)
Kirliliğin ve etkilerinin ve
erozyonun zararlı biçimlerinin önlenmesi ve kontrol altına alınması;
b)
Doğru faaliyet alanı, dengeli
sosyal ve ekonomik kalkınma ve doğal alanların geliştirilmesi amacıyla, şehir
ve bölge planlaması yürütme ve geliştirme;
c)
Doğal parklar ve rekreasyon
alanlarının oluşturulması ve geliştirilmesi ve doğanın korunmasını ve kültürel
değerlerin ve tarihi ve sanatsal ilgi odağı varlıkların saklanmasını sağlayacak
şekilde doğal alanların ve yerlerin korunması;
d)
Doğal kaynakların akılcı
kullanımını teşvik etme, kuşaklararası dayanışma ilkesiyle, bu kaynakların
kendilerini yenileme yeteneklerini güvence altına alma ve ekolojik istikrarı
sürdürme.
e)
Yerel yönetimlerle birlikte
hareket etme, özellikle mimari düzeyde ve tarihi alanların korunmasıyla ilgili
olarak, şehir dışı yerleşimlerinin ve şehir yaşamının çevre kalitesini
geliştirme.
f)
Çevre hedeflerinin çeşitli
sektör politikalarıyla bütünleştirilmesini teşvik etme;
g)
Çevre eğitimini ve çevreyle
ilgili değerlere saygıyı geliştirme;
h)
Mali politikanın çevrenin ve
yaşam kalitesinin korunması ile uyumlu kalkınmayı mümkün kılacak yapıda
olmasını sağlama
Ekolojik
dengenin ve çevrenin korunması, Portekiz Cumhuriyeti’nin hedefleri arasında
sayılmıştır. Devlet, ülkenin çevreyle ilgili ve sosyal faktörleri ile uyumlu
olarak, tarımsal planlama, reorganizasyon ve ormancılık kalkınma politikasını
teşvik eder[74].
Yüzölçümünün yaklaşık % 26,72’si ormanlarla kaplı olan Romanya’nın nüfusu
~21.400.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 14.287$ (SAGP-2010) dır[75]. Romanya
Anayasası, herkese sağlıklı, iyi korunmuş ve dengeli bir çevre hakkı tanır. Bu
hakkın kullanımını devlet güvence altına alır. Gerçek ve tüzel kişiler çevreyi
geliştirecek ve koruyacak biçimde sınırlandırılırlar. Devlet, çevreyi korumayı,
yenilemeyi, ekolojik dengenin sürdürülmesini ve doğal kaynakların ulusal
çıkarlara uygun kullanımını güvence altına alır[76].
Yüzölçümünün yaklaşık % 17’si ormanlarla kaplı olan Ukrayna’nın nüfusu
~45.900.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 6.658$ (SAGP-2010) dır[77].
Ukrayna anayasası, bütün yurttaşlarına sağlıklı bir çevre hakkı ve bu hakkın
ihlali durumunda tazminat hakkı verir. Herkesin çevre koşullarına ilişkin
bilgilere bedelsiz erişim ve bu bilgiyi yayma hakkı anayasayla güvence altına
alınmıştır. Bu bilgilerin gizlenmesi ise yasaklanmıştır. Çevrenin korunmasına
ilişkin ulusal programların onay yetkisi Ukrayna meclisinindir. Bakanlar
kurulu, çevrenin korunmasını, ekolojik güvenliği ve doğadan yararlanmayı
sağlamakla görevlidir. Yerel devlet idareleri de ulusal ve bölgesel çevre
koruma programlarının uygulanmasıyla yükümlüdürler[78].
Yüzölçümünün yaklaşık % 47,41’i ormanlarla kaplı olan Angola’nın nüfusu
~18.498.000 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 6.116$ (SAGP-2009) dır[79].
Angola Anayasası, bütün yurttaşlarına sağlıklı ve kirlenmemiş bir çevrede
yaşama hakkı verir. Devlete de ekolojik dengeyi sürdürme, yerli bitki ve hayvan
varlığı ile çevreyi koruma görevini verir. Çevrenin korunmasını tehlikeye
atacak olan doğrudan ya da dolaylı etkinliklerin yasayla cezalandırılacağı
hükmünü koyar[80].
Yüzölçümünün yaklaşık % 54,93’ü ormanlarla kaplı olan Benin Cumhuriyeti’nin
nüfusu ~8.439.000 (2005) ve kişi başına ulusal gelir 1.176$ (SAGP-2005) dır[81].
Benin Anayasası, herkese sağlıklı bir çevre ve çevreyi koruma hakkı verir.
Devlete çevrenin korunmasını gözetme görevi verir[82].
Yüzölçümünün yaklaşık % 9,28’i ormanlarla kaplı olan Çad Cumhuriyeti’nin
nüfusu ~10.329.000 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 1.611$ (SAGP-2009) dır[83]. Çad
Anayasası, bütün yurttaşlarına sağlıklı bir çevrede yaşama hakkıyla birlikte,
çevreye saygı gösterme ve çevreyi koruma görevini verir. Devlete ve bölgesel
toplulukların çevrenin korunmasını gözetmelerini emreder[84].
Yüzölçümünün yaklaşık % 65,7’si ormanlarla kaplı olan Kongo
Cumhuriyeti’nin nüfusu ~3.686.000 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 3.919$
(SAGP-2008) dır[85]. Kongo Cumhuriyeti Anayasası,
doğal kaynaklar üzerindeki sürekli egemenliğin devlete ait olduğunu,
devredilemez ve süresiz sahiplik hakkının da Kongo Halkına ait olduğunu
belirtir. Devlet başkanının göreve başlamadan ettiği yeminde kamu malı olarak
sayılan “doğal kaynaklara saygı göstermek ve doğal kaynakları korumak” ifadesi
vardır. Anayasa, her yurttaşa sağlıklı, tatmin edici ve dayanıklı bir çevre ve
çevreyi koruma görevi verir. Devlete çevreyi koruma ve gözetme görevi verir[86].
Yüzölçümünün yaklaşık % 0,07’si ormanlarla kaplı olan Mısır Arap
Cumhuriyeti’nin nüfusu ~81.100.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 6.281$
(SAGP-2010) dır[87]. Mısır Arap Cumhuriyeti Anayasası,
çevre korumasını ulusal bir görev kabul eder ve iyi bir çevrenin
sürdürülebilmesi için gerekli önlemlerin yasayla düzenleneceğini belirtir[88].
Yüzölçümünün yaklaşık % 85’i ormanlarla kaplı olan Gabon’un nüfusu
~1.475.000 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 14.3137$ (SAGP-2009) dır[89]. Gabon
Anayasası, korunmuş bir doğal çevreyi bütün yurttaşlarına garanti eder[90].
Yüzölçümünün yaklaşık % 7,31’i ormanlarla kaplı olan Güney Afrika
Cumhuriyeti’nin nüfusu ~49.320.000 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 10.136$
(SAGP-2008) dır[91]. Güney Afrika Anayasası,
herkesin, sağlığa zararlı olmayan, bugünkü ve gelecek nesillerin yararına,
kirliliği ve ekolojik bozulmayı önleyen, korumayı teşvik eden, ekolojik olarak
sürdürülebilir kalkınmayı ve doğal kaynak kullanımını güvenceye alan yasalarla
korunmuş, bir çevre hakkı olduğunu ifade eder. Çevre koruması konusunda, bütün
ülkede tek biçimli olarak uygulanan ulusal yasama gerekliliğini belirtir
(Provincial legislation - bölgesel
yasama da var). Yerel hükümetlere de güvenli ve sağlıklı bir çevreyi geliştirme
hedefini verir[92].
Yüzölçümünün yaklaşık % 34’ü ormanlarla kaplı olan Arjantin’in nüfusu
~40.400.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 15.893$ (SAGP-2010) dır[93]. Arjantin
Anayasası, bütün halkına sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını ve onu
koruma görevini verir. Yetkili makamlara, doğal kaynakların ussal kullanımı,
doğal ve kültürel mirasın, biyolojik çeşitliliğin korunması, çevreyle ilgili
olarak bilgi ve eğitim sağlanması görevlerini verir[94].
Yüzölçümünün yaklaşık % 30,84’ü ormanlarla kaplı olan Amerika Birleşik
Devletleri’nin nüfusu ~309 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 47.184$
(SAGP-2010) dır[95]. Amerika Birleşik
Devletleri Anayasası, orman, çevre ya da doğal kaynak kavramlarına atıf
içermemektedir[96].
Yüzölçümünün yaklaşık % 56,1’i ormanlarla kaplı olan Brezilya’nın nüfusu
~194.900.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 11.127$ (SAGP-2010) dır[97].
Brezilya Anayasası, birliğe, federal devletlere, federal bölgelere ve belediyelere
çevrenin korunması, her türlü kirlilikle mücadele, ormanların, bitki ve hayvan
varlığının korunmasına ilişkin olarak ortak yetki vermektedir. Anayasa,
birliğe, federal devletlere ve federal bölgelere ormanların, avcılığın,
balıkçılığın, hayvan varlığının, doğanın, toprağın, doğal kaynakların, çevrenin
korunması ve kirliliğin kontrolüyle çevreye verilen zarara ilişkin
sorumluluklarla ilgili olarak eş zamanlı yasama yetkisi verir[98].
Yüzölçümünün yaklaşık % 31,06’sı ormanlarla kaplı olan Kanada’nın nüfusu
~34.100.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 38.915$ (SAGP-2010) dır[99].
Kanada Anayasası her bir federal bölge yasama organının, yenilenemeyen doğal
kaynaklar ve ormancılık kaynaklarının geliştirilmesi, korunması ve yönetimine
ilişkin özel yasalar yapmasına hükmeder[100].
Yüzölçümünün yaklaşık % 21’i ormanlarla kaplı olan Şili’nin nüfusu
~15.116.000 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 14.529$ (SAGP-2008) dır[101].
Şili Anayasası, bütün yurttaşlarına kirlenmemiş bir çevrede yaşama hakkı verir.
Bu hakkın ve doğanın korunması görevini ise devlete verir. Bu amaçla bazı hak
ve özgürlüklerin kullanımına kısıtlama getirilebileceğini ifade eder[102].
Yüzölçümünün yaklaşık % 53,32’si ormanlarla kaplı olan Kolombiya’nın
nüfusu ~45.273.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 8.800$ (SAGP-2008) dır[103].
Kolombiya Anayasası, kamu sağlığı ve çevrenin korumasını, devletin sorumlu
olduğu kamu hizmetleri olarak ifade eder. Eğitimi sosyal işlevi olan bir kamu
hizmeti ve birey hakkı olarak tanımlayan anayasa, Kolombiya yurttaşlarının
çevrenin korunması konusunda da eğitileceğini belirtir. Bütün yurttaşlarına
sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı veren anayasa, bu hakkı etkileyebilecek olan
kararlara halkın katılımını güvenceye alır. Çevrenin bütünlüğünü ve
çeşitliliğini, özel ekolojik önemi olan alanları koruma göreviyle bu alanlarda
eğitimin geliştirilmesi görevini devlete verir. Doğal kaynakların
sürdürülebilir geliştirilmesi, korunması ve yenilenmesini güvenceye almak
üzere, doğal kaynakların kullanım planlaması görevini de devlete verir. Devlet,
çevreye zarar veren unsurları kontrol etmek ve önlemek, yasal kısıtlamalar uygulamak, zararın
onarılmasını talep etmek zorundadır. Sınır civarındaki ekosistemlerin korunması
için diğer uluslarla işbirliği yapar[104].
Kolombiya Anayasası her yurttaşa çevrenin gözetilmesi, kültürel ve doğal
kaynakların korunması görevini verir. Anayasaya göre, “The Comptroller General of the Republic” (Kolombiya’ da en üst
düzeyde mali denetim yapan bağımsız kurum - Wikipedia), cumhuriyet kongresine
her yıl doğal kaynakların ve çevrenin durumuna ilişkin rapor verir. Adalet
bakanının kendisi ya da görevlendirecekleri aracılığıyla ortak çıkarları,
özellikle de çevrenin korunmasını gözetmek görevi bulunmaktadır. Sınıra yakın
konumdaki daire ve belediyeler çevrenin korunmasıyla ilgili olarak komşu
ülkelerle işbirliğine katkı verebilirler. Anayasa, Kolombiya’da bulunan yerli
toplulukların yönetimi altındaki topraklarda da yönetimden sorumlu konseye
doğal kaynakların korunması görevini verir. Anayasa, özel girişimi ve serbest
rekabete dayalı ekonomik etkinlikleri yasanın ancak toplumsal çıkarlar, çevre
ve kültürel miras söz konusu olduğunda kısıtlayacağını belirtir. Ulusal
kalkınma planında çevre politikalarının da bulunmasına hükmeder. Anayasa,
devletin etkinliklerinin temel hedefi olarak kamu sağlığı, eğitim, çevre ve
içme suyu gereksinimlerini göstererek plan ve bütçelerde bu amaca öncelik verir[105].
Yüzölçümünün yaklaşık % 40’ı ormanlarla kaplı olan Kosta Rika’nın nüfusu
~4.328.000 (2005) ve kişi başına ulusal gelir 12.000$ (SAGP-2006) dır[106].
Kosta Rika Anayasası, her yurttaşa sağlıklı ve ekolojik olarak dengeli bir
çevre hakkı, bu hakkın ihlal edilmesini kınama, oluşan zarar için tazminat
talep etme hakkı verir. Devlete de bu hakkın güvenceye alınması ve savunulması
görevini verir[107].
Yüzölçümünün yaklaşık % 24,47’si ormanlarla kaplı olan Küba Cumhuriyeti’nin
nüfusu ~11.451.000 (?) ve kişi başına ulusal gelir 9.448$ (?) dır[108].
Küba Anayasası, her yurttaşa suların, havanın, toprağın, bitki varlığının,
hayvan varlığının ve doğanın zengin potansiyelinin korunması görevini verir.
Ormanları, suları, diğer doğal kaynaklarla birlikte tüm toplumun malı sayar.
Çevre ve doğal kaynaklar ile sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınma, bugünkü
ve gelecek nesillerin güvenliği ve iyiliği arasındaki yakın ilişkiyi tanır, bu
siyasetini ehil kurumlarla uygular[109].
Yüzölçümünün yaklaşık % 14,16’sı ormanlarla kaplı olan El Salvador’un
nüfusu ~7.185.000 (2009) ve kişi başına ulusal gelir 7.564$ (SAGP-2008) dır[110]. El
Salvador Anayasası, her çocuğun, bütünleyici gelişimini sağlayıcı çevre ve aile
koşullarında yaşama hakkı olduğunu, bu hakkın da devlet koruması altında
olduğunu belirtir. Bütün kamu ya da özel öğretim merkezlerinde doğal kaynakların
korunması konusunda öğretimi zorunlu tutar. Devletin, çevre koşullarını kontrol
edecek sürekli donanımı sağlamasını emreder. Doğal kaynakları, çevrenin
bütünlüğünü ve sürdürülebilir kalkınmayı koruma görevini devlete verir. Doğal
kaynakların korunmasını ve yenilenmesini toplumsal çıkar olarak ifade eder[111].
Yüzölçümünün yaklaşık % 36,5’i ormanlarla kaplı olan Meksika’nın nüfusu
~113.400.000 (2010) ve kişi başına ulusal gelir 14.566$ (SAGP-2010) dır [112].
Meksika Anayasası, zenginliklerin daha adaletli dağıtımı ve doğal kaynakların
korunması için kamu çıkarlarını gözeterek özel mülkiyete her zaman
sınırlandırma getirilebileceğini belirtir[113].
Yüzölçümünün yaklaşık % 4’ü ormanlarla kaplı olan Uruguay’ın nüfusu ~3.500.000
(2009) ve kişi başına ulusal gelir 13.163$ (SAGP-2009) dır[114]. Uruguay
Anayasası, çevrenin korunmasını ortak çıkar olarak tanımlar. Çevrenin
korunmasına ilişkin kuralların yasa ile düzenleneceğini ifade eder[115].
Anayasalarını incelediğimiz 60 ülkenin
Ülkeleri, yüzölçümlerine oranlı orman varlıkları bakımından %10’dan
küçük, % 10 - % 30 arası ve %
Üretilen mal ve hizmetlere – bir ölçüde de olsa – eklenen çevresel
etkilerin maliyetlerinin karşılanabilmesi, elbette toplumun duyarlılığına da
bağlı olmakla birlikte, bundan çok daha belirleyici olarak, o ülkenin ekonomik
durumuyla bağlantılıdır. Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin, küresel
rekabet koşullarına uyum sağlayarak ekonomilerini düzlüğe çıkarma çabaları
sırasında koruma duyarlılığı göstermeleri beklenmektedir. Bu beklentiler pratikte
beklenti düzeyinde kalmakta, uygulamaya geçmeyebilmektedirler.
Ülkemiz açısından durum değerlendirildiğinde, 1921 Anayasasında orman ya
da doğadan hiç söz edilmezken, her yeni anayasa ile özellikle ormanlar
konusunda giderek artan biçimde ayrıntılı hükümler getirildiği görülmektedir.
Ormanların ve orman alanlarının azaltılmasının anayasa değişikliği yolu ile
birden çok kez gerçekleştirildiği görülmektedir.
Halen yürürlükte olan anayasamızın 169 ve 170 inci maddelerinde ifade
edilen, orman sınırlarında yapılabilecek daraltma uygulaması, 1961 Anayasasının
131 inci maddesinde 17.4.1970
tarihinde yapılan bir değişiklikle anayasamıza girmiştir. 1982 Anayasası ile de
orman niteliğini kaybetmiş olmanın gerektiği en son tarih 11 yıl kadar
uzatılarak 31.12.1981 olarak değiştirilmiştir. Böylece, 1970 yılına kadar
olanların üzerine 11 yıl daha eklenerek orman alanlarına yapılan tecavüzlerin
yasallaştırılması yolu açılmıştır. İçerdikleri biyolojik zenginlikler,
gen kaynakları bakımlarından yalnızca bir ulus için değil bütün dünya için
büyük önem taşıyan doğal zenginliklere tecavüz edenler, tecavüzlerini
yasallaştırmak üzere anayasada yapılacak basit bir tarih değişikliğini
beklemektedirler. Yapılan anayasa değişiklikleriyle oluşturulan bu beklentiyle
doğal kaynakların korunmasının güvence altına alınması bir yana, ne yazık ki
çok büyük rant geliri sağlayabilecek orman alanlarının işgaline zemin
hazırlanmaktadır.
Benzer algıyı, orman suçlarına yönelik çıkarılan ve belirli dönemlerde
işlenilen suçlarla sınırlı af kanunları da oluşturmaktadır.
DURU, B. (1995) “Çevre Bilincinin Gelişim Sürecinde
Türkiye'de Gönüllü Çevre Kuruluşları” Yüksek Lisans Tezi- Ankara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Kent ve Çevre
Bilimleri Anabilim Dalı
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1921)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1924)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1961)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1982)
Anonim, (2009) “Ormancılık İstatistikleri”
ABD Anayasası (1992), http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Amerika-EN%2821.6.1788%29.pdf
Afganistan Anayasası (2004), http://www.servat.unibe.ch/icl/af00000_.html
Almanya Anayasası (2010), https://www.btg-bestellservice.de/pdf/
80201000.pdf
Andora Anayasası (1993), http://www.andorramania.com/constit_gb.htm
Angola Anayasası (1992), http://www.servat.unibe.ch/icl/ao00000_.html
Arjantin Anayasası (1994), http://www.argentina.gov.ar/argentina/portal/
documentos/constitucion_ingles.pdf
Arnavutluk Anayasası (1998), http://confinder.richmond.edu/admin/
docs/alboct.pdf
Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası (2004), www.anayasa.gen.tr/azerbaycan-aleskerli.htm
Belçika Anayasası (2007), http://confinder.richmond.edu/admin/docs/ Belgium2007English.pdf
Benin Cumhuriyeti Anayasası (1990) http://confinder.richmond.edu/
admin/docs/ Benin1990English.pdf
Beyaz Rusya Anayasası (1994), http://www.servat.unibe.ch/icl/
bo00000_.html
Birleşik Arap Emirlikleri Anayasası (1996), www.worldstatesmen.org/uae_const.doc
Bosna Hersek Federasyonu Anayasası, www.ohr.int/ohr-dept/legal/oth-legist/
doc/fbih-constitution.doc
Brezilya Anayasası (2006), http://www.v-brazil.com/government/laws/titleIII.html
Bulgaristan Anayasası (2005), http://www.government.bg/cgi-bin/e-cms/vis/ vis.pl?s=
001&p=0159&n=000007&g
Çad Cumhuriyeti Anayasası (1996), http://confinder.richmond.edu/
admin/docs/ Chad1995English.pdf
Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası (1982), english.peopledaily.com.cn/
constitution/constitution.html
Danimarka Anayasası, http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Danimarka-EN%2827.3.1953%29.pdf
El Salvador Cumhuriyeti Anayasası (2003), http://confinder.richmond.edu/admin/
docs/ElSalvador1983English.pdf
Endonezya Anayasası (2002), http://indonesianembassy.kiev.ua/about/files/
fourth_const.pdf
Ermenistan Anayasası (2005), www.president.am/library/constitution/eng/
Estonya Anayasası (1992),
yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Estonya-EN(22.6.1992) .docx
Finlandiya Anayasası (2007), http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Fin%20
Anayasas%C4%B1-EN%2811.6.1999%29.pdf
Fransa Anayasası, http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Fransa-TR%284.
10.1958%29.pdf
Gabon Cumhuriyeti Anayasası (1997), http://confinder.richmond.edu/admin/docs/
Gabon1991English.pdf
Güney Afrika Cumhuriyeti Anayasası (1996), http://www.justice.gov.za/ legislation/acts/
1996-108.pdf
Hırvatistan Anayasası (2001), http://www.servat.unibe.ch/icl/hr00000_.html
İran Anayasası (1989), http://www.servat.unibe.ch/icl/ir00000_.html
İrlanda Anayasası (2004),
yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/%C4%B0rlanda-TR (1.7.1937).docx
İsviçre Konfederasyonu Federal Anayasası (2011), http://www.admin.ch/ch/e/rs/
101/index.html
İtalya Anayasası (1947),
yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Italya-TR (27.12.1947).doc
İzlanda Cumhuriyeti Anayasası (1999),
yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/ %C4%B0zlanda-EN(17.6.1944).doc
KKTC Anayasası (1985), www.mahkemeler.net/cgi-bin/anayasa/anayasa.doc
Kanada Anayasası (1982), http://laws.justice.gc.ca/eng/Const/
FullText.html#49
Kazakistan Anayasası, http://www.parlam.kz/en/constitution
Kırgız Cumhuriyeti Anayasası (1993), http://confinder.richmond.edu/admin/docs/ Kyrgyzstan2007English.pdf
Kongo Cumhuriyeti Anayasası (1992), http://www.servat.unibe.ch/icl/
cf00000_.html
Kolombiya Anayasası (1991), http://confinder.richmond.edu/admin/docs/ colombia_const2.pdf
Kosta Rika
Anayasası (1994), http://www.costaricalaw.com/legalnet/
constitutional_law/ engtit4.html
Küba Cumhuriyeti Anayasası (1992), http://www.cubanet.org/ref/dis/const_92_e.htm
Lüksemburg Anayasası (1998),
yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/L%C3% Luksemburg-EN(17.10.1868).docx
Malezya Anayasası (1957), http://en.wikisource.org/wiki/Constitution_of_
Malaysia
Meksika Anayasası (1917), http://web.parliament.go.th/parcy/sapa_db/cons_doc/
constitutions/data/Mexico/1917%20Constitution%20of%20Mexico.htm
Mısır Arap Cumhuriyeti Anayasası (1971), http://www.sis.gov.eg/En/
LastPage.aspx? Category_ID=208
Norveç Anayasası,
yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Norve%C3%A7-EN(17.5.1814) .docx
Polonya Anayasası (1997),
yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Polonya-TR(2.4.1997) .doc
Portekiz Anayasası (2005),
yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Portekiz-TR(2.4.1976) .doc
Romanya Anayasası (2003), http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Romanya-EN%2821.11.1991%29.pdf
Rusya Anayasası, http://www.anayasa.gen.tr/rusya.htm
Suudi Arabistan Anayasası (1992), http://www.the-saudi.net/saudi-arabia/saudi-constitution.htm
Şili Cumhuriyeti Anayasası (1980), http://confinder.richmond.edu/admin/ docs/Chile.pdf
Türkmenistan Anayasası (1992), http://www.uta.edu/cpsees/TURKCON.htm
Ukrayna Anayasası (1996), www.ccu.gov.ua/doccatalog/document?id=12084
Uruguay Anayasası (1966), yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Uruguay-EN(27.11.1966)
.docx
Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti Anayasası (1992), http://coombs.anu.edu.au/~vern/
van_kien/constit.html
Yemen Cumhuriyeti Anayasası (1994), http://www.al-bab.com/yemen/gov/con94
.htm
[1] Satın alma gücü paritesi
[2] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[3] Afganistan Anayasası (2004), madde 15, http://www.servat.unibe.ch/icl/af00000_.html,
erişim tarihi: 10.11.2011
[4] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[5] Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası, madde 14, 39, 78; http://www.anayasa.gen.tr/azerbaycan-aleskerli.htm,
erişim tarihi: 10.11.2011
[6] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[7] Ermenistan Anayasası (2005), madde 10, 31, 33, 48; http://www.president.am/library/constitution/eng/?chapter=1,
erişim tarihi: 10.11.2011
[8] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[9] Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası (1982), madde 9, 26,
118; http://english.peopledaily.com.cn/constitution/constitution.html,
erişim tarihi: 10.11.2011
[10] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[11] KKTC Anayasası (1985),
madde 159, geçici madde 3; www.mahkemeler.net/cgi-bin/anayasa/anayasa.doc, erişim tarihi: 10.11.2011
[12] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[13] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[14] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[15] Endonezya Anayasası (2002), madde 28, 33; http://indonesianembassy.kiev.ua/about/files/fourth_const.pdf,
erişim tarihi: 10.11.2011
[16] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[17] İran Anayasası (1989), madde 50; http://www.servat.unibe.ch/icl/ir00000_.html,
erişim tarihi: 10.11.2011
[18] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[19] Kazakistan Anayasası,
madde 31, 38; http://www.parlam.kz/en/constitution,
erişim tarihi: 10.11.2011
[20] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[21] Kırgız Cumhuriyeti
Anayasası (1993), madde 4, 35; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/Kyrgyzstan2007English.pdf,
erişim tarihi: 10.11.2011
[22] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[23] Malezya Anayasası (1957), madde 91, 92; http://en.wikisource.org/wiki/Constitution_of_Malaysia,
erişim tarihi: 10.11.2011
[24] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[25] Rusya Anayasası, madde 9, 42, 58, 72; http://www.anayasa.gen.tr/rusya.htm,
erişim tarihi: 9.11.2011
[26] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[27] Suudi Arabistan Anayasası
(1992), madde 32; http://www.the-saudi.net/saudi-arabia/saudi-constitution.htm,
erişim tarihi: 10.11.2011
[28] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[29] Türkmenistan Anayasası (1992), madde 10, 78, 85, 86; http://www.uta.edu/cpsees/TURKCON.htm,
erişim tarihi: 10.11.2011
[30] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[31] Birleşik Arap Emirlikleri Anayasası (1996), madde 23; www.worldstatesmen.org/uae_const.doc;
erişim tarihi: 10.11.2011
[32] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[33] Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti Anayasası (1992), madde 17, 29, 112; http://coombs.anu.edu.au/~vern/van_kien/constit.html,
erişim tarihi: 10.11.2011
[34] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[35] Yemen Cumhuriyeti Anayasası (1994), madde 8; http://www.al-bab.com/yemen/gov/con94.htm,
erişim tarihi: 10.11.2011
[36] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[37] Arnavutluk Anayasası
(1998), madde 56, 59; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/alboct.pdf,
erişim tarihi: 9.11.2011
[38] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[39] Andora Anayasası (1993), madde 31, 80; http://www.andorramania.com/constit_gb.htm,
erişim tarihi: 11.11.2011
[40] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[41] Beyaz Rusya Anayasası (1994), madde 34, 44, 45, 46,
55; http://www.servat.unibe.ch/icl/bo00000_.html,
erişim tarihi: 11.11.2011
[42] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[43] Belçika Anayasası (2007), madde 7, 23; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/Belgium2007English.pdf,
erişim tarihi: 11.11.2011
[44] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
18.11.2011
[45] Danimarka Anayasası, http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Danimarka-EN%2827.3.1953%29.pdf,
erişim tarihi: 18.11.2011
[46] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[47] Bosna Hersek Federasyonu
Anayasası, madde 2; www.ohr.int/ohr-dept/legal/oth-legist/doc/fbih-constitution.doc,
erişim tarihi: 11.11.2011
[48] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[49] Bulgaristan Anayasası (2005), madde 15, 18, 55; http://www.government.bg/cgi-bin/e-cms/vis/vis.pl?s=001&p=0159&n=000007&g=,
erişim tarihi: 11.11.2011
[50] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
18.11.2011
[51] Estonya Anayasası (1992),
madde 5, 53; yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Estonya-EN(22.6.1992).docx, erişim
tarihi: 18.11.2011
[52] Finlandiya Anayasası
(2007), bölüm 20; http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Fin%20Anayasas%C4%B1-EN%2811.6.1999%29.pdf,
erişim tarihi: 18.11.2011
[53] http://en.wikipedia.org, erişim tarihi:
28.11.2011
[54] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
28.11.2011
[55] Almanya Anayasası (2010),
https://www.btg-bestellservice.de/pdf/80201000.pdf, erişim tarihi: 28.11.2011
[56] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
18.11.2011
[57] Fransa Anayasası, http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Fransa-TR%284.10.1958%29.pdf,
erişim tarihi: 18.11.2011
[58] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
18.11.2011
[59] Lüksemburg Anayasası
(1998), yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/L%C3%BCksemburg-EN(17.10.1868).docx,
erişim tarihi: 18.11.2011
[60] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
18.11.2011
[61] Norveç Anayasası , madde
110 b; yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Norve%C3%A7-EN(17.5.1814).docx, erişim
tarihi: 18.11.2011
[62] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[63]
Hırvatistan Anayasası (2001), madde 3, 50, 52,
69, 134; http://www.servat.unibe.ch/icl/hr00000_.html,
erişim tarihi: 11.11.2011
[64] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
19.11.2011
[65] İrlanda Anayasası (2004),
madde 10; yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/%C4%B0rlanda-TR(1.7.1937).docx, erişim
tarihi: 19.11.2011
[66] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[67]
İsviçre Konfederasyonu Federal Anayasası (2011),
madde 73, 74, 76, 77, 78, 80; http://www.admin.ch/ch/e/rs/101/index.html,
erişim tarihi: 11.11.2011
[68] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
19.11.2011
[69] İtalya Anayasası (1947),
madde 9, 117; yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Italya-TR(27.12.1947).doc, erişim
tarihi: 19.11.2011
[70] İzlanda Cumhuriyeti
Anayasası (1999), yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/%C4%B0zlanda-EN(17.6.1944).doc,
erişim tarihi: 19.11.2011
[71] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
18.11.2011
[72] Polonya Anayasası (1997),
madde 5, 31, 74, 86; yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Polonya-TR(2.4.1997).doc, erişim
tarihi: 18.11.2011
[73] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
19.11.2011
[74] Portekiz Anayasası
(2005), madde 9, 52, 66, 81, 90, 93;
yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Portekiz-TR(2.4.1976).doc, erişim tarihi:
19.11.2011
[75] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
19.11.2011
[76] Romanya Anayasası (2003),
madde 35, 44, 135; http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Romanya-EN%2821.11.1991%29.pdf,
erişim tarihi: 19.11.2011
[77] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[78] Ukrayna Anayasası (1996), madde 50, 85, 116, 119; www.ccu.gov.ua/doccatalog/document?id=12084, erişim tarihi: 11.11.2011
[79] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[80] Angola Anayasası (1992), madde 24, 90; http://www.servat.unibe.ch/icl/ao00000_.html, erişim tarihi: 11.11.2011
[81] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[82] Benin Cumhuriyeti Anayasası (1990) madde 27; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/Benin1990English.pdf, erişim tarihi: 11.11.2011
[83] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[84] Çad Cumhuriyeti
Anayasası (1996), madde 47, 48, 52; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/Chad1995English.pdf,
erişim tarihi: 11.11.2011
[85] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[86] Kongo Cumhuriyeti Anayasası (1992), madde 9, 46, 54,
65, 72, 104; http://www.servat.unibe.ch/icl/cf00000_.html, erişim tarihi: 11.11.2011
[87] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[88] Mısır Arap Cumhuriyeti Anayasası (1971), madde 59; http://www.sis.gov.eg/En/LastPage.aspx?Category_ID=208, erişim tarihi: 11.11.2011
[89] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[90] Gabon Cumhuriyeti Anayasası (1997), madde 1; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/Gabon1991English.pdf, erişim tarihi: 11.11.2011
[91] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[92] Güney Afrika Cumhuriyeti Anayasası (1996), madde 24,
146, 152; http://www.justice.gov.za/legislation/acts/1996-108.pdf,
erişim tarihi: 9.11.2011
[93] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
11.11.2011
[94] Arjantin Anayasası (1994), bölüm 41; http://www.argentina.gov.ar/argentina/portal/documentos/constitucion_ingles.pdf, erişim tarihi: 11.11.2011
[95] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
18.11.2011
[96] ABD Anayasası (1992), http://yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Amerika-EN%2821.6.1788%29.pdf,
erişim tarihi: 18.11.2011
[97] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[98] Brezilya Anayasası (2006), madde 5, 23, 24; http://www.v-brazil.com/government/laws/titleIII.html, erişim tarihi: 11.11.2011
[99] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[100]
Kanada Anayasası (1982), madde 92A; http://laws.justice.gc.ca/eng/Const/FullText.html#49,
erişim tarihi: 12.11.2011
[101] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[102] Şili Cumhuriyeti Anayasası (1980), madde 19; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/Chile.pdf, erişim tarihi: 12.11.2011
[103] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[104] Kolombiya Anayasası (1991), madde 49, 65, 66, 67, 79,
80; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/colombia_const2.pdf, erişim tarihi: 12.11.2011
[105] Kolombiya
Anayasası (1991), madde 95, 267, 268, 277, 289, 330, 333, 339,366; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/colombia_const2.pdf,
erişim tarihi: 12.11.2011
[106] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[107] Kosta Rika Anayasası (1994), madde 50; http://www.costaricalaw.com/legalnet/constitutional_law/engtit4.html, erişim tarihi: 12.11.2011
[108] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi: 8.11.2011
[109] Küba Cumhuriyeti Anayasası (1992), madde 11, 15, 27,
105; http://www.cubanet.org/ref/dis/const_92_e.htm, erişim tarihi: 12.11.2011
[110] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
8.11.2011
[111] El Salvador Cumhuriyeti Anayasası (2003), madde 34,
60, 69, 117; http://confinder.richmond.edu/admin/docs/ElSalvador1983English.pdf, erişim tarihi: 12.11.2011
[112] http://www.tuik.gov.tr, erişim tarihi:
9.11.2011
[113]
Meksika Anayasası (1917), madde 27; http://web.parliament.go.th/parcy/sapa_db/cons_doc/constitutions/data/Mexico/1917%20Constitution%20of%20Mexico.htm,
erişim tarihi: 13.11.2011
[114] http://tr.wikipedia.org, erişim tarihi:
19.11.2011
[115]
Uruguay Anayasası (1966), madde 47; yenianayasa.tbmm.gov.tr/docs/Uruguay-EN(27.11.1966).docx,
erişim tarihi: 19.11.2011
[116] Duru,
B., (1995) Çevre Bilincinin Gelişim Sürecinde Türkiye'de Gönüllü Çevre
Kuruluşları, s.19
Yorumlar